her kadının diyemeyeceğim her insanın etrafında böyle bilirkişi, akil adam, ombudsman olmalı. her ne kadar kendi düşüncelerimi kendime saklamak istesem de, benimle ilgili olmasa dahi kendilerinin cümlelerini duymak çok güzel. hadi dönün artık istanbul'a, bu şehir söyleyeceklerinizi duymayı bekliyor. daha size seneca okuyacağım, gözyaşımla eşlik etmek istediğim şiirleriniz var, dönün artık, sizi affettim.
bu yazıları okuyan herkesten yüzer dolar (amerikan ama, kanada değil) almaya karar verdim. biliyorsunuz ben bir iş yapmaya, ticaretle iştigal etmeye karar verdiğim an siyah kar yağmaya başlıyor, hemen balık kavağa çıkıyor ve çıkmaz ayın son çarşambası geliyor. eee, ben nasıl zengin olacağım öyleyse? oğluma söz verdiğim bahçeli evi nasıl alacağım ki çocuk kedi, köpek ne bulursa doldurabilsin bahçeye? gördünüz mü, mantıken bundan başka seçenek yok :-) hade pamuk eller cebe...
bugün birinden "ben birini sevsem de o benden nefret edebiliyor, nefret ettiğim kişi de beni sevebiliyor" ahkamını duydum. katılmıyorum, what you feel is equal to what you are being thought about, müdürüm :-))))
bir deeee şu keremo sorunsalı var, kendi bi başına kamplara giden, gözümün önünde büyüyüveren. biz de aynı hissi mi oluşturduk acep anne-babalarımızda? sanki bizim süreç daha ağırdı da, şimdikiler aniden form değiştiriyor, metamorfoza maruz kalıyor gibi. oysa ne alakası var değil mi? her önceki nesil, sonradan gelen için aynısını düşünüyor değil mi? ben orta yaş sınıfındayım artık sanırsam. ama sevmedim bu sınıfı beyaf. biri gelsin kurtarsın beni.
kod adı kılıçbalığı gibi, kriptoloji eseri metinler gibi şifreli şeyler yazasım var, mamafih yazdıktan sonra ne demek istemiş olduğumu kendim de anlayamadığım için pek mealli olmuyor. oysa yıllar sonra hatırlamak isteyeceğim, kime ne belki de anı kitabı formuna ittireceğim bir geçmişim var. neyse, l.m., e.a., s.ö., r.d.j., e.i., arkadaşlarım hepinizi özledim. geri dönün, sizleri de affettim. ama birer birer dönün, malum ev küçük.
bir de affetmediklerim var, affetmedim, sadece yüklerinden kurtulmak için unuttum onları. kötü şeyler yine de dilemem, yaratan affetsin onları da. herkes kendi yerini biliyordur zati. yine de bir zaman eskiden okulda gösterdikleri T bilançodan yapıp, karda mı zararda mıyım bakmalıyım. however; keremo olduğu sürece kardayım. tüm melekler görev başına, koruyun, kollayın tüm çocukları, benim kuzumu da.
öptüm sizleri yanacıklarınızdan, artık bir sesiniz çıksın yahu? kimse mi okumuyor? huuuu
tamam, dağılın o zaman. uykum geldi zati...
şu kavga bir bitse dersin
acıkmasam dersin
yorulmasam dersin
uykum gelmese dersin
çişim gelmese dersin
ölsem desene...
ağzınıza sağlık sayın o.v., ruhunuz ışıklar içinde olsun
reveransssssss