13 Temmuz 2012 Cuma

Demirbank İyi Günler Diler

Demirbank demişken kendimden bahsedeyim. Biliyor musunuz, sabır çok iyi bir şey. Şahsen ben bunu bizzat tecrübe etmiş birisi olarak söylüyorum. Tabii boş boş katlanılmasına gerek olmayan şeyler var, bir de katlanmak gereken şeyler. Tam bu noktada bize düşen eklektik olmak. Ufukta ışık görmediğim günler çok oldu, kendimi aşırı artan yer çekimi sebebiyle arzın merkezine doğru giderken bulduğum, tutunacak şeylerin farkına varamadığım günler de oldu. Sanmasın kimse her gün düğün bayram. Amaaaa işte şimdilerde ışık görünmeye başladı. Zorlamadan, kasmadan, kendiliğinden... Var ışık, biz görmediğimiz zamanlarda dahi var. Keremo'yla ilgili (şu an halihazırda 8,5 yaşındalar kendileri) bir kaç şey de ekleyerek huzurlarınızdan ayrılacağım, aaa yok yok dernekteki tiyatro gösterisiyle ilgili bir kaç satır da eklemek istiyorum. Önce Keremo; dört hayali varmış; 1. Dünyanın merkezine seyahat, magma tabakasındaki çekirdeği görmek istiyormuş. 2. Uzaya gitmek, kara delikten evren dışına çıkıp geri gelmek... 3. Atlantis kıtasını bulup günışığına çıkarmak ve herkese ispatlamak. 4. Çİft rakamlı yaşlara geçmeden (ki o zaman çocukluk bitermiş artık, nitekim insan 10 yaşında koca adam olurmuş, çocuk değil!) bir ülkeyi gezmek; kendi cümleleriyle veriyorum "Çin olur, Rusya olur, Amerika olur, İrlanda olur, otellerde kalarak ülkeyi karış karış gezmek istiyorum, iki - ikibuçuk aylık bir süre yeterli bunun için"... Hadi pamuk eller cebe, bu çocuğa bir fon oluşturalım da, gariban yaş kemale yani 10'a (yazıyla on) ermeden gezsin görsün :-)))) Ahhh annesinin kuzusu, inşallah er ya da geç hepsini yapabilirsin. O kadar saf, güzel, iyi niyetli bir kalbin var ki; seni ve senin şahsında tüm çocukları Allah korusun gözetsin, elem, gözyaşı göstermesin inşallah. Evvelsi gece kendine tarçınlı, ballı soğuk süt hazırlamış. Babası kakaolu hazırlasa daha iyi olacağını söyleyince "tarçınlı süt insanı enerjik yapar, kanını temizler" diye ders verdi. Ertesi gün ofiste Alp Bey öksürünce "benim formülü vermek lazım öksürmesin diye; ŞOV ŞOV ŞOV (şok şok şok mealinde :)))))) kerem ed nokta kom nokta tr'de sihirli sağlık formülü" bu çocuk hayatını kazanacak, inşalah herşey istediği gibi gider. Annesinin kuzusu seni çok seviyorum... Hımm tiyatro; her şey çok güzeldi, taa ki evet taa ki marş başlayana kadar. Yanımdaki arkadaşlar hoparlörden bize sufle veren, harika senkronize koroyu duymadıklarından kelli marşı hızla söyleyip basıp gittiler. Bense koronun sesine uymaya çalıştım (daha ilk kuplede) ama marş kanon haline gelince dayanamadım gülmeye başladım... Ama nasıl gülmek, koca marş bitene kadar da burnumu, boynumu sıkmama rağmen gülmemi durduramadım. Sahneden kaçmayı düşündüm bir an, sonra ayıp olur diye vazgeçtim ondan da. Selamdan sonra herkesten özür diledim mecburen. Ayyyy hem çok güzel, hem komik hem de trajikti.
sürer eker biçeriz güvenip ötesine...
his photoshoot @Bostanci shore... I like it ;-)
Hagia Sophia; kardeşi zannediyor yavrucak :-))) öyle seviyor ki Ayasofya'yı, bir ara üç haftada 7 kez ziyaret etmiştik, her noktasına, kapısına duvarına baktık :-)
Tren yolları herkes için ilginç; dikkatle keşif lazım
12 Temmuz 2012 Perşembe @Eminönü, waiting for the ferry... Looking after the one we missed already :-))))