11 Nisan 2020 Cumartesi

mart - nisan iki bin yirmi

merhaba dostlar,

içinde bulunduğumuz pandemi, toplumsal ve kişisel hallerimizden biraz bahsetmek istiyorum... zira distopik bir yaşantının ortasındayız.

aralık iki bin on dokuzda tüm dünya çin'li bir doktor sayesinde korona virüs diye durdurulamaz bir virüsün wuhan kentinde yayılmaya başladığını öğrendi. may he r.i.p. ocak ayı itibarıyle dünyaya yayılmaya başladı, başta italya olmak üzere tüm avrupa'yı etkisi altına aldı. şubat ayı itibarıyle uçuş iptalleri ile karşılaştık. mart ayında pek çok ülke sınırlarını kapatmaya başladı. çeşitli engellerle karşılaşsak da Keremo 15 mart'ta eve geldi. bir arkadaşının ailesi "uçuşun ile ilgili sorun yaşarsan gel bizde kal, ne kadar sürerse sürsün" diyerek endişemizi bir nebze olsun giderdiler, içtenlikle teşekkür ediyorum bir kez daha. bido bize gelecekti, italya'da uygulanan sıkı tedbirler sebebiyle ülkesine dönememe riski olduğundan, neyse ki o da ailesine kavuştu. Keremo, quentin ve ailesiyle dominik'e tatile gitmek istedi, rasyonel olmadığı açıklamasıyla onay vermedim, o da uzatmadı. hoş, sonunda o seyahat iptal oldu gerçi, yine de itiraf etmek gerekirse, çok ısrar etseydi daha fazla ayak diretemeyebilirdim.

5 mart'ta eğlenceli olmayan bir konuşmayı takiben, zaten olmaması gereken şekilde işler yoluna girdi. bazen bir şeyden kurtulunca insan daha rahat, mutlu olacağını düşünüyor. ancak öyle olmayabiliyor her zaman. 12'sinde son bir konsültasyon ile işlerin neden bu hale geldiğini de anlamış olduk. o esnadan da çocuğumun 17 mart tarihine biletini aldım. sonra okuldan ayın 13'ünde gelen "kantondan acilen okulların kapatılması yönünde talimat geldi" mailiyle bileti öne çekmeye çalıştık. maalesef sevgili türk hava yolları buna izin vermedi. kardeşim sabiha gökçen'e gidip kavga dövüş ortasında bir bilet buldu, yeniden ödeme yapıp bilet aldı sağolsun. ancak bu kez de bilet okeylenmedi, çilman, dayım, yüksel ve ben uğraştık, pazar günü geldi çattı. ofis ve eve malzeme alıp babamı da ziyaret edip, Keremo'yu gece saat yarımda (artık pazartesi günü olmuştu) alıp karantinasini geçirmek üzere eve geldik.

bu arada 9 mart itibariyle evde kalma rekorumu sadece 12 ve 15 mart'ta dışarı çıkarak bozdum. bu yazıyı yazarken tarıh 12 nisan pazar ve toplam 5 haftadır evdeyim. inanılmaz.

çeşitli belgeseller kanalıyla pandemi, yayılma şekli, devletlerin karşı tedbirleri vs hepsini görüyoruz. 12 nisan akşamı saat 22.00'de ülkemiz aniden haftasonunu kapsayacak şekilde sokağa çıkma yasağı geldi. bunu duyan halk eksiklerini tedarik etmek üzere dışarı çıktı, doktorların tabiriyle "koronasını alan evine döndü".

cuma akşamı dışarı çıkanların kendilerini iki hafta karantinaya almaları tavsiye olundu, lakin işe gitmek zorunda olan insanlar nasıl evde karantinada kalacaklar? kendi adıma çalıştığım şirkete minnettarım ki bu kadar süre evden çalışmama onay verdiler.

efocum bu aralar o kadar çok aklıma geliyor ki, onunla dünyanın mevcut durumunu değerlendirmek ne şahane olurdu. yokluğunun bu kadar büyük bir boşluk bırakacağını tahmin etmemiştim, immortal olduğunu varsayıp, o şekilde davranmışım, ruhsal olarak yokluğuna kendimi hiç hazırlamamışım.

5 ve 12 mart'ta yaşadığım eğlencesiz olayı her zaman, her sıkıntılı durumuma destek olan süpermenim sayesinde kolay atlattım. nasıl başarıyor bilmiyorum, Keremo'nun bileti için yaptığı teklif, düne kadar her gün attığı eğlenceli haber, karikatür, bulmacalarla sıkılmama, bunalmama olanak vermedi. çok yaşa sipirmın.

felsefe bölümünün vizeleri 17-18 nisan tarihinde yapılacaktı, revize bilgi yok. pek çok şey muğlak, ani değişikliklere uyumlu bir hale kendimizi getirmek zorundayız. sapla samanın ayrılma zamanı geldi.






veni vidi vici diyerek ayrılıyorum huzurlarınızdan...

sağlıkla kalın pliiiizzz





















4 Nisan 2020 Cumartesi

the golden stairs

The Golden Stairs

The following set of instructions were given by Madame Blavatsky,  a Principal Co-Founder of the Theosophical Society, to some of her earnest students in London in 1888:
'A clean life,
an open mind,
a pure heart,
an eager intellect,
an unveiled spiritual perception,
a brotherliness for one's co-disciple,
a readiness to give and receive advice and instruction,
a loyal sense of duty to the Teacher,
a willing obedience to the behests of TRUTH,
once we have placed our confidence in,
and believe that Teacher to be in possession of it;
a courageous endurance of personal injustice,
a brave declaration of principles,
a valiant defence of those who are unjustly attacked,
and a constant eye to the ideal of human progression and perfection which the Secret Science (Gupta-Vidya) depicts
- these are the Golden Stairs up the steps of which the learner may climb to the Temple of Divine Wisdom.'
  H. P. Blavatsky Collected Writings, vol. XII