29 Mayıs 2017 Pazartesi

29 mayıs 2017

merhaba,

pazartesi sabahında yazıyorum...cuma günü keremo 4 günlük kısacık bir tatil için geldi. yine kendi başına, artık kotardı bu işi, Allah'a şükür. kendi başının çaresine bakabilir artık. bu kez cenevre'den geldi, tren aktarmasız, doğrudan havaalanına gidiyor. pek beğenmemiş müşkülpesent şahıs, küçücük ve çok karışık diyor. karışık? cenevre'de karışık yer? bakın bakalım siz ne düşüneceksiniz?



kendileri cuma akşamı teşrif ettiler, aynı akşam arkadaşı yiğit de geldi bize. pazar akşamına kadar, bebek gibi oyun, uyku, yemek, uyku, sinema, yemek, uyku, oyun şeklinde iki gün geçirdiler. sinema "karayip korsanları 5" idi, dead men tell no tales... güzeldi, iyi oldu jack sparrow'un dönüşü.

pazar akşamı bu kez birlikte yiğitlere gittiler. bugün okula gideceklermiş. 

burada olduğu günler o kadar güzel ki. cıvıltı, kalabalık ve neşe dolu. inşallah yolu hep açık olur, yaşadığına şükür ettiği harika bir hayat geçirir. ışığım benim.

zehrişko baleye başlayalım diye tutturdu. bale nerden çıktı? "zarif, kibar bedenlerimizi kas yığınına mı dönüştürcez" diye itiraz edecekken bu kez de dövüş sporları bize daha iyi gider demeye başladı. hadi bakalım sonunda ne yapacağız. bildiririm size... şimdi güneş ışığımın ne kadar dedesine benzediğini gösteren bir kaç kolaj ve bir kaç foto ile veda ediyorum. kali yuga, başka bir şey diyemiyorum, yaşadığımız kali yuga...