24 Aralık 2017 Pazar

raw vegan

çelınc, nasıl okunur challenge. tamam ben çelınc demeye devam edeyim... aaaa yayın başlamış, ben de burada kendi kendime konuşuyorum. merhaba canlarım. nasılsınız. ben oldukça iyiyim. keremo burdaaaaaaa. hani annesi olmaktan onur duyduğumu yazdığım armağan burada. yeni yıl tatilinde. bir ergen olarak odasında yaşıyor. odasından çıkmamak için ilk bahanesi saçlarının çok uzamış olmasıydı. kestirmek için mecburen evden çıktı, şimdi de kendisine yeni bir server kurduğu için çıkamıyormuş... bahaneler, bahaneler.

yine yeni bir yıl geliyor. inşallah bu yıl hayal ettiklerimizin gerçekleştiği zamanlar yaşarız. selçuk şirin, mütemadiyen hayal kurmamanın zararlarından, ufku nasıl daralttığından behsediyor. hayal kuralım, kuralım ki evrenin yaratıcısı hem bireysel hem de toplumsal düzeyde ne istediğimizi bilsin, görsün ve bizimle gurur duysun.

uzun zamandır self portrait yayınlamamıştım. 1 ocak itibarıyle başlayacağım raw vegan neticesinde, 35 yaş genç, yani 10 yaşında görüneceğimden, bu halimin de hafızanızda yer alması için paylaşıyorum efendim. farkı fark edin e mi?


evde kendi kendime neye güldüysem. "haberim yokmuş gibi çek" olmuş biraz...


istasyonda, burnu donmuş, belli. hala gülümsüyor, gülen yüzün hiç solmasın canım benim...


uçakta, kim bilir ne düşünüyor. telefonunu kapamadan son bir "i am on board" mesajı...


trende, burada bana gülüyordu. herif büyüdü, artık bizimle rahatça dalga geçebiliyor :-)


bu fotodaki tarih yanlış. 2013 olmalı. aylardan nisan. kalabalık bir grup tura çıkmıştık. sadece 10 yaşındasın o vakit ve yine de her şeyin farkındasın. peki seni ne kadar çok sevdiğimin?


okulda bir seramoni için papyon takmışlar. hübsch. bugün bir operaya gitmeye cebr ve hileyle ikna ettim kendisini. keşke giderken böyle giyinse... ve de suna kan hanımefendi ile tanıştığı zaman olduğu gibi, müzisyenlerle temas etme fırsatı olsa. 


keremo, eskiden klasik müziği çok severdi. birlikte mütemadiyen dinlerdik. şimdilerde burun kıvırıyor. bütün müziklerin kökeninde klasiğin yer aldığını unutmuş gibi. yaş ile de ilgili bir konu elbette. lakin klasiksiz olmaz, olamaaaaaaaz. umarım bunu hatırında tutar.

suna kan ile tanıştığında nasıl heyecanlanmıştı. hanımefendi, keremo'nun suallerine cevap vermiş, akabinde de birlikte fotoğraf çektirmişlerdi. 2014 yılıydı sanırım, şubat ayı. bir ödev için yaptığı çalışma. okullarda ne güzel ödevler verilmiş bir zamanlar.

neyse konu çok dağıldı, başlığa dönecek olursak, 1 ocak'ta raw vegan hikayesine başlıyorum. 60 günlük bir deneme olacak bu. yarın zehra ile büyük ikramıye vuracak lotarya biletini almaya malum gişeye gideceğiz. hazır gitmişken raw vegan için gereken kuruyemişleri vs alayım diyorum. what a challenge. pek çok before/after fotolar gördüm. "vegan" belgeselini izledim. iddia edilene göre hayvansal protein insan bünyesine uygun bir besin değil. dolayısıyla nebati beslenme düzenine geçmek hem bizim hem bize besin teşkil etmeleri amacıyla bir tür soykırıma uğrayan hayvanların yararına. görelim bakalım...

adet olduğu üzere ben de bir before fotomu yayınlıyorum. tam boy. sağdaki benim, pembe elbiseli.




(justin quirk - the guardian'dan alıntıdır)

kısmetse, 1 mart 2018'de yine bir tam boy foto ile huzurunuzda olurum. 2018'in hepimize sağlık, mutluluk, huzur getirmesini, bu yılda tüm dileklerimizin gerçekleşmesini dilerim.

içten sevgiler... gülümseyin, hayata, insanlara, kendinize, sevdiklerinize ve özellikle sevmediklerinize. gülmek bulaşıcıdır. suratınız asıldığında hemen en mutlu olduğunuz anı, sizi gülümseten insanı getirin aklınıza ve zorluklara, karşılaştığınız sıkıntılara, olumsuzluklara rağmen gülümseyin. güçlüyüz biz insanoğlu, doğanın önemli bir parçasıyız ve istersek, doğal yaşam kurallarına riayet edersek başarırız, başaracağız. eminim başaracağız... özetle; gülümseyin lütfen. biz görmesek de güneş hep var.