28 Temmuz 2015 Salı

yıllar sonra

merhaba,

bu sene de pek çok gelgitleri olan bir yıl olmayı başardı.

yaklaşık yirmi yıl sonra yeniden yollarımızın kesiştiği arkadaşımdan mı bahsetsem, keremo ile yaptığımız küçük tatilin nasıl iyi geldiğinden mi? yoksa yalnız ve güzel ülkemde olup bitenden mi?

insanoğlu çok dara düştüğünde kaçıp gitme yanlısı oluyor, bir yandan da mevlana'nın dediği gibi "biz pergel gibiyiz, bir ayağımız buradayken diğeri dünyayı gezer" durumunu istiyor insan, köklerinden çok da fazla kopamıyor.

en iyisi ben size bir kaç foto göstereyim, bu yazı da burada bitsin...


ilk sırada, yirmi yıl sonra bir araya gelebildiğim arkadaşımla, yaklaşık yirmi beş yıldır gitmediğim galata mevlevihanesi etkinliğinden bir enstantane. insan nasıl bu kadar konsantre olabiliyor, şaşırtıcı. şahsen ben üçüncü dönüşten sonra nakavt olurdum


ikinci sırada ise şampuanlanmış, fönlenmiş dünya güzeli iki inek. sırtlarına sarılasım var :-)


son olarak norveç'ten bir fotoğraf, bu bir resim değil, fotoğraf. inanabiliyor musunuz?


sevgiler
not: istanbul'da ısı elli derece olmalı bugün, son iki yüz yetmiş yılın en sıcak günü herhalde, henüz. bir de düşünün ki güneşte patlamalar bekleniyor, cidden yandığımızın resmidir