8 Şubat 2008 Cuma

the pianist

arkadaşlar hatta yoldaşlar; bugün itibarıyle bir piyano almaya karar vermiş bulunmaktayım. o kadar mantıklı geliyor ki bu hevesim, zehrişko'ya anlattığım vakit dalga geçmesini sadece sanattan uzak bir şahsiyet olmasına bağladım. muhakkak ki içimdeki venüslülükten kelli bir yeteneğim vardır piyano çalmaya. ders almaya veya bu konuda bir kitap filan okumaya ihtiyacım dahi yok. görünürde sadece bir sorun vardı, onu da hallettik. şöyleki; arkadaşın biri piyanonun üzerine elinde şampanya kadehi ve kadifeden straplez elbisesiyle uzanmak istedi.



bizim piyano aynen bu tip olduğundan uzanamayacak tabi. eee yetenekli yazarınız hemmencecik çözüm buldu tabe :-) piyanonun onbeş yirmi santim üzerine bir raf çakacağız. arkadaş o rafın üzerine uzanacak, bir nevi ranza gibi. böylece piyanist şantör çalarken olay kadın da mahalde olacak. işte bu kadar basit. di mi ama? herşeyin bir çözümü vardır, yeterki canlarım bana gelin, anlatın. ben yardımcı olurum size, doğal yetenek bu diyorum, sonradan kazanılmaz diyorum, paylaşın diyorum. daha ne yapayım sizler için, saçımı süpürge ettim yine yaranamadım. okumuyorsunuz, yorum yapmıyorsunuz. çekilin, piyanomla beni başbaşa bırakın. şarkı da söyleyeceğim, çekilin... nikah masasınaaaaaa oturdun işteeeee / hiç yoktu hesaptaaa ayrılık bizceeee / bilirsin ne kadaaaar görmek isterdim / beyazlar içinde seni öyleeeeceeeeee.....

Hiç yorum yok: