2 Nisan 2009 Perşembe

what'a feeeeliiiiiiiiing

çıktıkça dikleşen hayat yokuşunda engebesiz bir yol yok mudur kardeşim. insanın iflahı kesiliyor, yollarda en ufak bir etkilenme, değişme, düzelme, şöyle bir efendi olma yok. neden? çünkü onlar yol. ruhsuz, petrol ürünleri ve de bilmem ne türlü karışımlı olanları var ama kendileri yol. yol yol dur yani.

engebesiz olanların da yarısı yokuş yukarı ( hani öyle okul önlerinde filan olan tümsekleri yok ama bizzatihi kendileri yokuş yukarı ) diğer yarısı ise aşağı. yani ya dizlerimiz ve ciğerlerimiz kopup patlayana kadar ağrı çekelim, ya da hızle aşağı doğru yuvarlanırken etrafta olan biteni bile göremeyelim. bu ne kardeşim yaa. şöyle ağız tadıyla bir yürüyüş yapma hakkı yasak mı bu milletin evlatlarına? hani nerde unter den linden gibi geniş ve düz yollar, bir de kulelerki çıkıp ne mene bir yerde çabaladığımızı görelim?

tiz istiyorum acilen yollar düzleştirilsin, şehrin tepeleri kaldırılsın, bekar arkadaşlarımın hepsi evlensin. hani bir fıkrada var ya; tanrı soruyor kör adama; ne istersin benden, gözünü mü düzelteyim? diye. adam cevap verir " hayır herkesin tek gözünü benim gibi kör yap " ... ilber ortaylı bunun orjinalini anlatmıştı, ben malumatfüruş kaygılarım dolayısıyla soft halini bildiriyorum. gece kuşunuz konuştu, ve şimdi acilen rüya alemine dalmaya gidiyor. hade eyvallah, ben dönene kadar emirlerim tez yapıla. yoksa karışmam. gerçekten karışmam, hepinize küserim, ne haliniz varsa görün de derim. bundan sonra yüzümü bile göremezsiniz :-))))))))

Hiç yorum yok: