31 Ocak 2014 Cuma

YAPI KREDİ BANKASI

geçenlerde bir yakınım anlatmıştı, Yapı Kredi Bankası'nın İzmir'deki bir şubesi, yakınımın eşinin bir tanıdığına 19.000TL için kefil olması esnasında, hissettirmeden 70.000TL'lik daha kefalet formu imzalatmış ve sonrasında da bunu tahsil etmeye çalışmışlar. bankanın kendi avukatı (çok gerekirse avukatın adını da bulurum) bunun bankacılıkta standart bir uygulama olduğunu (alenen biz dolandırıcılık yapıyoruz diyorlar), devamlı uygulandığını, kredi veya kefalet söz konusu iken imzalanan, genellikle bankacının üstten tutup, sadece imzalanacak alt kısımları açıkta bıraktığı sayfalarda "genel kefalet" diye bir başlık yer aldığını anlatmış. nasıl? lügatımda  mevcut tüm naçizane iltifatları bu büyük dolandırıcılığı tezgahlayanlara göndermiştim!!!

bu sahtekarlığa o kadar sinirlendim ki; aynısının başıma geleceğini tahmin edemedim... bu hafta yine Yapı Kredi Bankası'ndan, bu kez İstanbul-Şişli subesinden, 2003 yılında çek karnesi tahsis edilen birine kefil olduğum ve ödenmeyen çek bedellerine istinaden aleyhimde hazıc kararı çıkartıldığına dair ihtarname eldım!!! oysa bir makina leasing dosyasına kefalet verdim. sadece makinalar için. o kadar iyi hatırlıyorum ve biliyorum ki bu durumu.

imzaladığım kağıt yığını arasında aynen anlattığım gibi "genel kredi kefaletnemasi" başlıklı sayfalar da varmış. etikten bihaber insanlar, leasing sözleşmesinin her sayfasını imzalayacaksınız demişlerdi. ben de imzaladım. anladığım kadarıyla kredi kefaleti esnasında sayfalara isim de yazmak gerekiyormuş ki, benim sadece imza attığım sayfalara ardımdan birisi yazıma benzetmeye çalışarak ismimi de yazmış. tabi ki kırk yıllık yazımı tanıdım tanımasına da ne yapacağımı bilemedim.

uzun süredir kredi kartıyla halkı dolandıran, tüketime teşvik eden, açıkça kandırarak borç batağına sürükleyenlerin bankalar olduğu, hedeflerini açgözlü bir şekilde para kazanmaktan teşkil ettiği için, borçlandırma kartının farklı niteliklerle, değişik boyalarla insanlara sunulduğunu anlatmaya çalışıyordum. pek çok insan "eee onlar da almasın" dedi. ama gerçek öyle değil, herkes aynı olgunluk düzeyinde olmak zorunda değil. gelişmiş (!) iradeli insanlar bunu yapmamalı, tuzağı kurmamalı!!! anlaşılan o ki anlattıklarımdan dolayı bankacılık sistemi de karma teorisiyle beni cezalandırdı.

işte bu ahval ve şerait içinde bir de dürüst(!) bankacıların tuzağına düştüm. artık sorunları ve sorumluları Allah'a havale etmek durumunda olduğumuzdan, bankaların, bankacıların doğrudan cehenneme gitmelerini diliyorum. bankacılık kanunu baştan soygun üzerine kurulmuş, istisnasız! bundan kelli sözüm meclisten dışarı da demiyorum.

Yapı Kredi Bankası'na da; yazıklar olsun, bu kadar kötü niyetli olduğunuz, insanları bile isteye kandırdığınız için sonunda yaşayacaklarınız için şimdiden üzülebilirsiniz. sanıyorum tek doğru yanınız, adeta günah çıkartmak için yaptığınız kitap işi diyorum.

haksız yere ödeyeceğim bu para ile ölmem herhalde, bununla birlikte ne kadar dolandırıcı olduğunuzu karşılaştığım insanlara anlatmaya devam edeceğim, belki kitlelerin uyanmasını sağlayamam ama bir kişi bile farkına varsa, fayda faydadır.

neresinden tutsam gidiyor, nereye gidiyor bu memleket yahu. kokuşmamış ne kaldı acaba, kuzulardan başka?

Hiç yorum yok: