28 Kasım 2016 Pazartesi

all my children

dicle hanım'ın ışıklarla dolsun yattığı yer, epeydir aklıma gelip duruyor "all my children". evet, gerçekten all my children, hepsini seviyorum çocukların. hmmm birden doğruyu söylemediğimi farkettim. sevmeyi beceremediğim bir iki çocuk var, umarım bu hissim değişir. bununla birlikte en öz çocuğuma bir nazım hikmet şiiiri ithaf etmek istiyorum, tam da şu özlem duygumun pik yaptığı günlerde. canım benim, kendi kanatlarını kullanman gerektiğine inanmasaydım, nasıl göz yumardım onca uzağa gitmene? hala kendimle mücadele ediyorum, suçluyorum bile kendimi, kızıyorum. inan bir anne için çok zor bir karar. yeniden aynı şeyle karşı karşıya kalsam aynı cesareti bulur muyum bilmiyorum. böğrüme oturan hüzün "hayır, öğrendin hasretin ne olduğunu, bir daha buna cesaret edemezsin" diyor..

çocuklarımıza nasihat

hakkındır yaramazlık.
dik duvarlara tırman
yüksek ağaçlara çık (sen elektrik direğine tırmanmıştın bir keresinde, ne yapacağımı bilememiştim, kereeeeeem, hemen in ordan, hayır dur yavaşça in diye söylenmiştim).
usta bir kaplan
gibi kullansın elin
yerde yıldırım gibi giden bisikletini...
ve din dersleri hocasının resmini yapan
kurşunkaleminle yık
mızraklı ilmihalin
yeşil sarıklı iskeletini
sen kendi cennetini
kara toprağın üstünde kur.
coğrafya kitabıyla sustur,
seni "hilkati adem"le aldatanı...
sen sade toprağı tanı
toprağa inan.
ayırdetme öz anandan
toprak ananı
toprağı sev
anan kadar...

1928

epeydir kişisel foto yayınlamamıştım, bir tane göndereyim. işte budur son halim...


keremo, geçenlerde ramayana destanı hakkında bir konuşma dinledim. ilgimi çeken kısmı seninle de paylaşayım: hani pek çok destanda anlatılır ya, hoca lanuyu himalayalara veya başka bir noktaya inzivaya gönderir, bu yolculuklar hep, lanunun en zorlandığı, çözüm bulamadığı zamanlarda gerçekleştirilir. bunun sebebi, destanların ekseriyetle nepal/tibet bölgesinden kaynaklanmasıymış. yani görünürde ölümsüzlük iksiri veya bilinmez bi çözüm kaynağı aramaya giden lanu, aslında kendi köklerine, tarihine iniyormuş. çünkü cevaplar, aradığımız şeyler, gelecekle ilgili ipucu, izini sürdüğümüz her neyse kendi köklerimizdeymiş.

tarih öğrenmek çok mühim, geçmiş bilinmeden geleceğe doğru yol alınmaz. alınır alınmasında da, mevcut duruma düşülür. hal-i pürmelalimiz ortada. bunun sebebi eğitimsizlik değilse, geçmişten ders almamak değilse nedir?

all my children, may Lord save and protect you all... 







Hiç yorum yok: