28 Kasım 2016 Pazartesi

hayat

merhaba,

yine çok zamandır yazmamışım. kelimeler çok birikti. bu satırları yazarken ispanyolca nefis bir parça dinliyorum, fazla odaklanmamı engelliyor, bir tür narkotik analjezik. tavsiye olunur; tuyo - rodrigo amarante. blogspot çerez vs kullanımıyla ilgili yeni bir bildiri yayınlamış, sorumluluk size ait şu bu... temiz sicilimi müzik için doldurmayayım. arzu ederseniz, yayın kanallarından birinden kolaylıkla dinleyebilirsiniz.

sonbahar geldi, bu sonbahar bana hüznü gerçekten getirdi. neredeyse narkotik analjeziklere varan bir teselli arayışına girdim, faydasız. hiçbir şey beynimin, düşüncelerimin yarısının daimi şekilde onda olmasını engelleyemedi. demek isiyorum ki çocuk; seni gönderirken başka ülkeye, aklımı da, sağduyumu da, metanetimi de gönderdim yanında. sen çok yaşa e mi? bu kadar iyi bir evlat olduğun için, sayende hayata daha sıkı sarıldığım için, kendin olduğun için, kocaman kalbin için sana çok teşekkürler.

ilk karşılaştığımızda da içime güneşi doldurmuştun, ağrım sızım geçmişti seni görünce. şimdi de benim devam olmayı sürdürüyorsun. omuzlarına bu kadar yük vermemeliyim diye düşündüm geçenlerde. sonra da dedim ki, o çaba sarfetmeden yapıyor bunu, gecenin gündüze dönmesi gibi, mevsimlerin akışı gibi.

arjuna'm benim, rama'm...

inan bana, bu hayatta benim başıma gelen en güzel şey sensin.


çocuklar (!) oyun oynarken


büyük ciddiyetle ne yapıyorlar acep...


tatil gülümsemesi


kim bilir dedesine ne muziplik yapma peşinde


kesin bir şey planlıyor ama ne?


yedi yaşındasın, harikasın, hep öyle olacaksın


2016 yaz, havuz çıkışı özçekim :-P

Hiç yorum yok: