21 Nisan 2008 Pazartesi

geburtstag

arkadaşlar, yazmak istediğim konu yok. sadece doğumgünümden bahsetmek istiyorum, sizlere ulusal egemenlik ve çocuk bayramı olarak lanse edilen o kutlu günden...

bundan 35 yıl önce yağmurlu bir pazartesi sabahı doğdum. yağmuru çok severim zaten. nisan da bence ayların en güzellerinden. çok memnunum kendim olmaktan. gerçi bazen çok bezip " keşke bilmem kimin yerinde olsaydım " diyorum yalan yok. mamafih genel olarak alles in ordnung.


bahar kıpırdanmalarım başladı, sürekli hareket halinde olmak geliyor içimden ama hiç varmamak. çoğunlukla tek kelime bile konuşmak istemiyorum, kimseyle. sadece seyahat edeyim, birbiri ardına uzun seyahatler. beni ne güzel yapar böyle bir ihtimal. ooo silkinip iyice kendime gelirim resmen.

belki doğumgünü haftam olması münasebetiyle size bir kaç fotomu yollarım. emin değilim, yazının sonlarına doğru karar vereceğim. aklımda pek çok şey var aslında, galiba düzenli duracakları münasip yerler bulmadıklarından sürekli hareket halindeler. bir o köşe bir bu köşe şeklinde. şu köşe yaz köşesi, bu köşe kış köşesi, ortadaki su şişesi. ayrıca kartal kalkar, dal sarkar, dal kalkar, kartal sarkar. son olarak şu yoğurdu sarımsaklasak da mı saklasak, sarımsaklamasak da mı saklasak? bence yoğurt sarımsaklanmalı, çünkü birbirlerine çok yakışıyorlar. ayrılmamalılar. sevenler ayrılmasın, çocuklar ağlamasın, dünya barış içinde olsun. kardeşlik, barış, güven, sevgi sarsın dört bir yanınızı ve tiz elden etrafımdan uzaklaşın. ıyyyy, kendimi tanıyamıyordum neredeyse. son olarak kuzucuklarım; alın birkaç dilim tost ekmeği, düzgünce yerleştirin üzerine kaşarı, kaşarın üzerine koca bir dilim domatesi, onun üzerine de bir kaç dilim sucuk. koyun fırına, kaşarlar eriyince işlem tamam. yeyin gayrı...


en süpersonik,hipertramp, agorafobik, en ratatuy, keremo's mom

Hiç yorum yok: