7 Ağustos 2007 Salı

hiroshima mon amour




enteresan bir bilgi geldi az önce. " başlıksız " başlıklı yazım sanki bu bilgiye foreshadowing yapmış gibi oldu, paylaşmak isterim; bundan 62 yıl önce bugün hiroşima'ya atom bombası atılmış, bombanın adı : little boy ( küçük çocuk ). 15 bin ton tntnin verebileceği tahribatı tek başına yapan bir bomba. hayat karartan, big brotherın şeytani yüzünü ortaya iyice çıkaran. insanlık olarak tepkisiz kaldığımız faciaların en acılarından. hala nazi savaş suçluları yargılanıyor, sözde ermeni katliamından bahsediliyor. big brotherın yaptığı ise müdaafaya yönelik saldırı herhalde!!!! telafisi mümkünsüz bir acı. üç gün sonra nagazakiye atılan fatman ( şişman adam ) adındaki ikinci bombayla beraber toplam ikiyüzkırkbin japon öldü, ikiyüzkırkbin insan, ikiyüzkırkbin canlı, çocuklar, anneler, babalar, dedeler, nineler.

bugün japonlar inadına uzun yaşamanın sırrını buluyorlar, amerikalılar obezötesi forma geçip patlayarak ölme sınırlarında dolaşırken. öte yandan susuyoruz, çünkü saygılıyızdır büyüklerimize, abilerimize. insan geleneklerine göreneklerine sahip çıkmalı canım, yıkmak olmaz. büyüklere hürmet prensibinden cayamayız, caymamalıyız. zaten onlar pis japonlardı, haketmişlerdi ölümü ki böyle bir yazgı verdi tanrıları onlara... offfff, giderek insanlığa, kardeşliğe, dürüstlüğe, düzgünlüğe, normaliteye, erdemlere olan ihtiyaç büyüyor ve bulunacağına dair inancım eşzamanlı olarak azalıyor.

hırs tamamen sarıp sarmalamış hepimizi, o kadar sıkmış ki, insanlığımız ağzımızdan, kulaklarımızdan, burun deliklerimizden ( ve burada zikretmek istemediğimiz başka deliklerimizden ) çıkıp gitmiş. uzayda ruhlarımız dolaşıyor, insan olan taraflarımız. bize tiksinerek bakıyor, bedenimizle yeniden buluşmayı reddediyorlar. böylesi bir bünyeyi kabul etmiyor, ayakları yere basmadan, kimliği olmadan, hatta aslında varolmadan yaşamayı göze alıyor. ya da ben böyle düşünüyorum, çünkü her insanın ( insan suretlinin ) içinde bir iyi taraf olduğuna dair inancımı öldürmek istemiyorum. ( kendimle ilgili varyant varyant umutlarım var ama ) insanlıkla ilgili tek umudum bu, onu da kendi ellerimle yoketmeye gücüm yok.

私たちを許してください ( bizi affet )
saygılar
not : ekrem pehlivan'a atom bombalarıyla ilgili bilgilerinden dolayı teşekkür ederim ( tüm yazılarını büyük keyifle okuyordum, hiroşima ve nagazaki ile ilgili yazdıklarını ise hüzün ve teyidle yuttum )

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Lütfen bugün Filistin halkının yaşadıklarını unutmayınız bugün için yapılacak birşey varsa bunu yapalım yoksa herzamanki gibi hayıflanacakmıyız?
Biz millet olarak konuşuruz ama sonrada bize değmeyen yılan der unuturuz. Biliyorum ve korkuyorumki birgün bu yılanlar dönüp bize de sataşacak bunun için yapılması gereken neyse onu yapmalıyız .