12 Eylül 2007 Çarşamba

hırsım hırsız

( yine levenshtein distance'a atıf yaptım müsaadenizle )

sevgili okurlarım, tatsız bir yazıya hazır olun. isim vermeden sevimsiz bir konu anlatacağımdır. çünkü damarlarıma basılmak suretiyle, muhtaç olduğum kudretin içlerinde dolaşmasına harici bedhahlarım engel teşkil etmektedirler. bu yazının asıl muhatabı; eğer okuyorsan yaptığının iş ahlakına, aile hukukuna sığmadığını düşündüğümden yazıyorum, başka sebep arama.

canlarım, biliyorsunuz geçenlerde bizim bir düğün vardı, çalgılı, oynamalı, göbecikler atılan ( benden asla beklemeyin böyle şeyler, ne zamanki yerebatan sarayı'ndaki medusalar oynar işte o gün benim de oynama, kıvırtma günümdür. oooh yandan yandan ) kınalar filan oldu hatta, yazdım ya. bu gelin hatun - kocası olan çocuktan hazzetmediğimiz için - benle kardeşimi nişan, düğün filan gibi konulardan münezzeh tuttu, müstakbel evine yerleşme konusunda yardımlarımızı " gerek yok gelmenize, yardım edecek bir şey yok zaten ... " gibi cümlelerle savuşturdu. amma velakin gelinlik, kına elbisesi, saç modeli gibi kendi zevkine güvenmediği konularda bizi uğraştırdı ( hoş biz de güvenmeyiz onun zevkine ). kendi başına yapmaya çalıştığı, aklınca bizim burnumuzu sokturmadığı ( içten olmak gerekirse insan elinde olmadan bildiği yol yordamı paylaşmaya çalışıyor, akrabalık bağları sebebiyle. yoksa mecburiyet veya onun bize geçmiş binlerce hakkı olduğundan sanılmasın ) tüm işleri; ev eşyası, alınan malzemeler, gelinlik, ayakkabılar filan gibi tüm konular, gerçekten tüm konular, o kadar ters gitti ki... " neden acaba " diye sormuş mudur kendine? sahte davranışlarımızın sonuçlarını yine biz toplarız ey millet!!! ( durun. bunu latinceye çevirsem, roma medeniyetinden kalma, cicero'nun bir sözü diye inandırabilir miyim sizleri okurlarım " engin bilgi dağarcığım vardır " açısından ? )

biriyle, sevmediğin biriyle evlenmek için tüm gemileri yakıp yıkar mısın? etrafımız, kimseyi dinlemeden, düşünmeden evlilikler yapıp kuyruğunu kıstırıp dönen bunca insanla doluyken hiç ders almadan aynısını bizim de yapmamız mı gerekir? ya da arkadaşlarımızın dediği gibi biz mi fazla değer veriyoruz insanlara? gene kasım ayında ( 2006 ) aynı hadiseyi bir başka hatun yapmıştı bize, saygısızca kapıyı çarpıp gitmişti. sonra o denli abuk subuk durumlar geldi ki kendi başına, şaşırıp üzülmekten bize yaptığından dolayı bunları yaşadığını düşünemedik bile.

peki canlarım, biz safız, fazla değer veriyoruz insanlara... hepsi kabul. peki hırsızın hiç mi suçu yok? kabul edin ya da etmeyin, bu şekil davranan insanlar aslında kendileri kaybediyorlar. bu böyle olmuştur ve olacaktır. i prefer feast with friends to a giant family... jim morrison, canım benim; me too ( eh ingilizce bilgimi de gördünüz, artık bana dışişlerinde bir iş ayarlarsınız sayın büyükelçilerim )

eğlenceli bir yazıda görüşmek üzere, bu bir mezüre. öptüm sizleri en hızlısından. dün akşam çemberimde gül oya dizisinde solculardan birini oynayan tiyatrocu komşumuzla tanıştım. dağılalım hemen, polis gelip bizi tartaklamasın.

aklıma gelmişken; bizim okulda bir hocamız vardı, adı aklımda kalmamış ( 250 yaşına gelin sizin de hafızanızı da görürüz ) işte o hocamız derdi ki " çocuklar bu anlattığım konuya katılanlar el kaldırsın ". sınıfta 2 kişi el kaldırırdı. " peki katılmayanlar el kaldırsın ", sınıfta kimse el kaldırmazdı. sabırlı bir eğitmen olduğundan üçüncü soruyu da sorardı " fikrim yok diyenler " yine kimsede ne bir el kaldırma ne bir ses. bunun sonucunda hocamız " çocuklar sizlerle ben kırk yıllık evli karı kocalar gibiyiz. biri sürekli konuşuyor, diğeri ses çıkarmadan ve hatta dinlemeden gazetesini okuyor. en azından fikrim yok demeye bile üşeniyorsunuz " bunların tümünü kızmadan, masanın bir köşesine usulca oturarak yapardı. çok beyefendi duruşlu biriydi. gerçi itiraf ediyorum bu o hocayı ilk ve son görüşüm oldu. dinlemeyeceğim derse girmeme düsturu edindim o derste. işte aynı sevecenlikle soruyorum yavrularım ( mahsuru yoktur böyle seslenmemin değil mi? yaşıma hürmeten ) neden yorum yazmıyorsunuz? yoksa okumuyor musunuz? en azından " okumuyorum " yazın, rica ederim. bakın sonunda demoralize olacağım göreceksiniz. o olacak yani!!!! hadi dağılın lütfen

Hiç yorum yok: